Bahar gelip belediye park, bahçe, sokak ve caddeleri çiçeklerle süsleyince bende ki çiçek aşkı kabarıyor.
-Ayy şuna bak, çok güzelmişşş...
-Şundan da balkona diksek mi?
-Buna bayıldım...
İtiraf ediyorum bir
keresinde bir parktan köküyle gizlice koparmışlığım da var.
Sadece 3 ay süren
karasal iklim yazında, bu 3 aylık çiçek bakma sevdası nedir ben
de ki. Bir de gün boyu güneş gören balkonda, sık sık şiddetli
rüzgar esen bir şehirde, üstüne üstlük iki ufaklığın
saksıları devirdiği bir evde bu mücadele nedendir?
Çiçekli balkonu çok
seviyorum. Balkonda yapılan kahvaltılar ve akşam sefalarının yeri
ayrı. Çiçek olmazsa balkon çıplakmış gibi geliyor. Makyajsız
kadın, modifiyesiz araba gibi...
Sanırım bu balkonda
çiçek yetiştirme bulaşıcı bir hastalık ya da genlerle
taşınıyor. Zira annemin de balkonu çiçeklerle dolu. Yetmedi
teras balkonumuzda yeşil soğan, maydanoz da yetiştiriyor. Kendini
aşıp domates, çilek, acı biber diktiği zamanlarda oldu.
Ben de genlerle
taşıdığımızı düşündüğüm bu alışkanlığı (bir yaşam
tarzı, bakış açısı, doğa sevgisi de diyebiliriz) çocuklara da
aktardım. Yaşasın!!! Neslimiz çiçek sever olacak. Havalar
ısınınca saksıları dışarı çıkartmak ilk onların aklına
geliyor. Karasal iklim demiştim ya,
apartmanda ki havalandırma penceresinin kenarında yazı bekliyor
bizim sardunyalar.
Geçen yaz karar
almıştık Fatih'le. Bu yaz çiçek böcek yok, bu balkonda çiçek
yetiştirmek zor diye. Yine gittik çiçekti,
topraktı yeni saksıydı derken, elimiz kolumuz dolu geldik balkona. Bir de fesleğen tohumu aldım. Her odaya fesleğen
koymayı düşünüyorum. Allah'ım kaçtıkça kovalıyor bu çiçek
sevgisi. Her oda nedir ya.... Gerçekten bu cümleyi ben mi yazdım.
Vallahi yazmışım.
Çok fazla güneş
alıyor balkonum demiştim ya hani bu yüzden hemen kuruyor çiçekler.
Gündüz 11 den sonra balkonun güneş görmeyen köşesine
geçiriyorum. Saat 6 dan sonra tekrar balkon demirlerine asıyorum.
Gece rüzgarlıysa askılardan alıp yere koyuyorum. Rüzgarlı
gecelerde uyanıp yere koyduğum çok olmuştur. Çocukların üstünü
örtmeye kalktığım da çiçeklere de şöyle bir bakıyorum. Yani
bizim evde çiçek yetiştirmek, evlat edinmek, koruyucu aile olmak
gibi bir şey. Balkon değil yoğun bakım ünitesi sanki.
5 yıldır bu balkonda
ısrarla çiçek bakıyorum. Aynı cephedeki hiç bir balkonda yok.
Çünkü gerçekten uğraşmak gerekiyor.
-Hatice çiçeklerin ne
güzel açtı öyle, nasıl bakıyorsun. Bizim balkonda kuruyor
-Bir bebek gibi Esengül
abla. Bebek gibi bakıyorum ( demedim tabi)
- Bilmem ki, benim balkonu
sevdiler herhalde. ( Havaya bak. Ne sevmesi ya. Zorla büyütüyorsun
kızım. Bu kadar emek uğruna açıyor çiçekler de)
Bu sene petunya ve mine
aldık. Duvara astık bu sefer, orası daha az güneş alıyor.
Sardunyalar tabi ki balkon demirlerindeki yerlerini koruyor. En son
çiçek aldığımız çiçekçi, kadife çiçeklerinin güneşe
dayanıklı olduğunu söyledi. İki saksı da ondan alacağız. Ne
demiştim hastaık bu hastalık. İllet gibi yani başladın mı
peşini bırakmıyor.
Hem ağlarım hem giderim misali, hem söylenirim hem de çiçekten vazgeçmem. Balkonumuz bu yaz muhteşem, bir akşam çaya beklerim sizi de.
Bizim evde balkon olmadığı için alamıyorum ya o güzelim çiçekleri görünce içim gidiyor 😊😁 o güzel balkonun da güzel günlerin olsun inşallah canım benim sevgiler 😊😁
YanıtlaSilCokkk teşekkürler... Her şeye rağmen, çiçekler için savaşıyoruz;)
SilÇiçekli balkon benim de mutluluk sebebim. Çayın yanına simit alıp geliyorum hemen :)
YanıtlaSilEn sevdiğim misafir dediğin simitini alıp gelen misafirdir. :))
SilBalkonu çiçeksiz bende düşünemiyorum. Hoşuma gidiyor seyretmesi bile... Evde olmayan bir succulentim vardı geçen senelerde ne olursa olsun diye balkona atmıştım kızıp, nasıl coşup çiçek açıyorlar şimdi anlatamam :) Balkonun daimi üyesi oldu yeşil yeşil.
YanıtlaSilBu mevsimde ben de dayanamayıp ekiyorum ama çabucak gidiyor, koruyamıyorum sanırım...
Mis gibi keyiflerimiz olsun ♥
Hiç çiçek bakamıyorum. Hayatımın tek çiçeği nadide orkidem. Ona gözüm gibi bakıyorum ama pek narin kendisi. Başka balkonlarda hoşuma gidiyor ama bakamam diye hiç almaya yeltenmiyorum.
YanıtlaSil